İSLAM DİNİNİN ESASLARI

İlim:

Hamd, mahlukatın yegane maliki ve tek sahibi, varlığının evveli ve ahiri olmayan, hiçbir kimse yokken kendisi var olan ve tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ımıza, salat ve selamda bilmekte insanlardan eşi benzeri olmayan ilmin şehri biricik Peygamberimiz Muhammet Mustafa (s.a.v.) Efendimize, aline ve ashabına olsun.

İlim, bilmektir. İlim çok derin bir mevzudur. Ne kadar konuşulursa konuşulsun ilmin ehemmiyetini tam manasıyla anlatamayız. Sözümüze evvela Efendimizin(s.a.v.) bir hadisi şerifi ile başlayalım. Öyle buyuruyor ‘’ ilim rütbesi en büyük rütbedir.’’ Diğer bir hadisi şerifte ‘’Âlimler peygamberlerin varisleridir’’ buyruluyor. İlim, sahibine yücelik verir ve saygı kazandırır. Bir kavmin reisi cahil olursa her ne kadar reis olsa bile insanlar nazarında itibar görmez. Ahirette âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanları tartılsa elbette âlimlerin mürekkebi daha ahır gelir. Rabbimiz Peygamber Efendimizle ilk buluşma anında ilk kez buluşuyorlar ne demesi gerekir sizce? Bakın Rabbimiz ne buyuruyor ‘’ Oku! Seni yaratan rabbiniz ismi şerifi ile oku’’ buyurmuyor mu? İlk emir ‘’oku’’ emri. Demek ki okumaktan, öğrenmekten, ilim sahibi olmaktan daha faziletli bir şey yok. Bir gün Rasülüllah Efendimiz mescitlerinde çok sevdiği bir sahabesi ile oturuyorlar. Kapıdan bir zat giriyor. Bu zat Azrail (a.s.) dır. Efendimiz Azrail(a.s.) tanır fakat sahabesi tanıyamıyor. Azrail (a.s.) Efendimizin yanına oturuyor. Efendimiz Azrail(a.s.)a hafifçe ondan tarafa doğru eğilerek bu zatın ne kadar ömrü kaldı buyuruyorlar. Azrail(a.s.) bir vakit ömrü kaldı Ya Rasülüllah buyuruyor. Fahri Kâinat Efendimiz Azrail(a.s.) uğurluyor ve sahabesine dönerek bu zat kimdi biliyor musun? Buyuruyorlar. Sahabesi Allah ve Rasülü daha iyi bilir diyor. Peygamber Efendimiz bu zat Azrail(a.s.) dı ve ban senin yalnızca bir vakit ömrün kaldığını bildirdi. Sahabe telaşla bu bir vakit ömürde ne yapayım Ey Allah’ın Rasülü diyor. Rasülü Zişan Efendimiz git ilimle meşgul ol buyuruyor. Bu hadisi şerifi rivayet eden Ravi eğer ilimden daha faziletli bir şey olsaydı Rasülüllah onu emrederdi buyurmaktalar. İşte anlaşıldığı gibi ilimden daha faziletli ondan daha üstün bir şey yoktur. Vakti nakdi ömrü aziz-i zayi etmeyiniz. Her anımız bir altın değerindedir. Vakitler çok kıymetlidir. Bu ömür bize bir daha verilmeyecek. İlk ve son fırsatımızdır. O yüzden ömrü iyi değerlendirmek gerekir. Efendimiz ‘’ sizin en hayırlınız Kuran-ı Kerimi okuyan ve okutanınızdır.’’buyuruyor. ‘’Yaş ve kuru her şey Kuranda mevcuttur. Kuranı Kerim bir ilim hazinesidir. Onda her şey mevcuttur. Kuranı Kerim ve onunla ilgili ilimleri tahsil etmek gerekir. İlmin yaşı yoktur, her yaşta ilim tahsil edilebilir. Bazı kimseler benim bu yaştan sonra kafam almaz ben öğrenemem der. Bu bir cahilliktir. Allahın her şeye kadir olduğunu bilmez mi bunu söyleyen kişi. İnsan istedikten sonra her şeyi yapabilir. Allah insanı Ahsen-i takvim üzere yaratmıştır. Ona birçok kabiliyet vermiştir. Başta akıl nimetini vermiş. İnsana akıldan daha üstün bir nimet verilmemiştir. Rabbimiz ‘’Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’’ buyurmaktalar. İlim sahibi insanı şeytan zor kazdırır. Cahili ise elinde oyuncak eder. Biz insanların en büyük düşmanı cehalettir. Cahillik insanı hayatı boyunca zillete düşürür. Peygamberler miras olarak mal ve servet bırakmazlar ancak ilim bırakırlar. Melekler ilim öğrenmek için yola çıkan kimselerin ayakları altına kanatlarını sererler. Şu zamanda insan ibadetle kendini kurtaramaz. Neyle kurtarır? İlim tahsil ederek. Öğrenecek ve öğrendiği ilmi ümmeti Muhammedin evladına yayacak. Bu her Müslüman’ın yapması icap eden bir vazifedir.