Rızık
Hamd, yaratmış olduğu tüm insan ve hayvanların rızkına kefil olan, dünya da rızık sevdasına düşüp kendisinden gaflet eden insanlara bile merhamet ve rahmet eden âlemlerin maliki Allah’a mahsustur. Salât ve selamda Allah’a bağlılıkta ve ona teslimiyette bize örnek olacak olan ve hiç bir şey kendisini Allah’a kulluktan alıkoyamayan mahlûkatın sevgilisi Peygamberimiz (s.a.v.) âli ve ashabı üzerine olsun.
Rızık, insan ve hayvanların hayata devam edebilmeleri için vücutlarının ihtiyaç duyduğu gıdadır. İnsanlar rızka muhtaçtır. Allah bize birçok hizmet ve mükellefiyetler buyurdu. Rızkın peşinde koşmak onun bu hizmetlerine engel olur. O halde bizi yaşatmaya ve bu hizmet ve ibadetleri yapmaya yetecek kadar rızık vermesi Allah üzerine vaciptir. Doğru ve mantıklı olan bu fikirler, ilahi sırları bilmeyenlerin iddia ettikleri şekilde rızkı vermek Cenabı Hak üzerine vaciptir demek hatalı bir görüştür. Allah o rızkı vermeye kefil oldu ve kendi lütufu ve kerimiyle üzerine aldı. Allah bunu kendi iradesi ve isteği üzerine yapar. Rızık ezelden taksim edilmiştir. Takva ehli, takvaları dolayısıyla onu arttıramadığı gibi, imansız ve kötü insanlarda kötülükleri sebebiyle eksiltemezler. Dört şey mukadderdir, değişmez. 1. Yaratılan 2. Huy 3. Ecel 4. Rızık Ayeti Kerimede ‘’Yerde yürüyen hiçbir canlı hariç olmamak üzere rızıklar Allah’ın üstündedir.’’ Allah herkesin rızkına kefildir. Cenabı Hakkın kişiye ezelden kısmet ettiği şeylerin mutlaka kendisine geleceğine inanmaya ondan hiç şüpheye düşmemek gerekir. Çünkü ilahi takdir değişmez. Cenabı Hak kudretine inanan ve güvenen ona tevekkül eden kulunun rızkına kefil olur. Ayeti Kerimede ‘’ Kim Allah’a güvenirse, Allah ona yetişir’’ Efendimiz(s.a.v.) ‘’ Eğer siz Cenabı Hakka tam bir imanla tevekkül etseniz, kuşlara rızık verdiği gibi sizinde rızkınızı verir’’ buyuruyorlar. Vücuda kuvvet verecek miktardaki gıda için kulun Allah’ a tevekkül etmesi farzdır. Allah bu miktardaki rızkı kuluna verir. Aklen de şeran da böyledir. Çünkü Allah bedenimizle iş görmemizi ibadet etmemizi emir buyurdu. Bu sebepten bedenimize bunları yapmaya yetecek miktarda gıdayı vermeye kefil oldu kendi lütfu keremiyle üzerine aldı. Herkesin payına düşen rızık bellidir, azalıp çoğalmadan muayyen vakitte sahibini bulur. Ayeti kerimede’’ Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir kurtuluş bir çıkış ihsan eder. Onu hatırına gelmeyecek bir cihetten rızıklandırır. Büyükler demiyor mu? Rızka değil, Rezzak’a bağlanın. Yani rızkı verene tama edin rızka düşkün olmayın. O rızık sizi nerde olursanız elbette bulacaktır. Akait kaidesi ‘’Bir kimsenin birisinin rızkını yemesi veya bir kimsenin rızkını yememesi düşünülemez.’’ Rızka hırs göstermek caiz değildir. Hırs ilimde hayırda yarışmakta caizdir. Allah kendisine tevekkül edipte güvenen kimseleri aç bırakmaz. Tevekkül Cenabı hakkın vaadinden dönmediğini, onun kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu, noksan sıfatlardan uzak olduğunu, aciz olmadığını bilmektir.