Takva
Yerleri ve gökleri kendi arzusu ve iradesi ile ayakta tutan, ondan kullarını doyuran, iman ehline son derece şefkatli ve merhametli olan Allah’a hamd olsun. Salat ve selamda ‘’ben sizin Allah’tan en çok korkanınızım’’ buyuran ve bizim hidayete ermemiz kendisi için en büyük mutluluk olan Efendimiz Muhammet Mustafa(s.a.v.) üzerine ali ve ashabına olsun.
Takva Allah’ın azametinden, yüceliğinden korkup onun emrettiklerine sarılıp, nehiy ettiklerinden sakınmanın en üst derecesidir. Takva kalp ile alakalıdır. İnsan hayatında birilerinden korkmazsa, sakındığı şeyler olmazsa kul şaşırır ve doğru rotayı bulamaz. Sürekli bocalar durur. Ama takva sahipleri öyle mi? dir. Takva sahiplerinin vasıflarını Rabbimiz bakara suresinin başında ‘’ onlar ki gaybe inanırlar, namazlarını dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden Allah yolunda infakta bulunurlar’’ İşte bunlar ehli takvanın vasıflarıdır. Gaybe yani metafizik olan şeylere, görünmeyene; meleklere, cennete, cehenneme, sırata, arşa, kürse ve başta Allah’a iman ederler. Bunlarda şüpheye düşmezler, acaba demezler, inandık ve tasdik ettik derler. O muttakiler ne güzeldir. Onlar dinin direği olan namazı da huşu içerisinde kılarlar. Tadiline, erkânına tam manasıyla riayet ederler. Namazlarından da çalmazlar. Onlar kalbi selim üzeredirler. Kendilerine rızk olarak verdiklerimizden de Allah yolunda infak ederler. Onlar bilirler ki mal vermekle eksilmez aksine çoğalır. Onlar bu şuura vakıftırlar. Ayeti kerime ve hadisi şeriflerde üstünlüğün ancak takva ile olduğu bildiriliyor. Allah bizim nesebimize, malımıza ve güzelliğimize bakmaz. O ancak kalpteki takvaya bakar. Takva öyle bir nimettir ki o sahibini ateşten korur. Takva bir kalkan, bir zırhtır. Takva bir güneştir. Kulun rabbine olan sadakat ve bağlılık bildirgesidir. Kul her şeyiyle Allah’a yönelip ondan alıkoyacak şeylerden sakınmalıdır. Şüphelilerden bile. Adamın birisi İmamı Azam Hazretlerini ihtilam olan elbisesini mübalağa ile çitilerken görür. Fetvası bir veya iki defa çitilemektir. Adam sorar Efendim siz şöyle fetva vermiştiniz der. İmamı Azam şu sözü söyler ‘’ o işin fetvası bu da takvasıdır.’’ Bu sözden Müslüman için takvanın ne kadar lazım olduğunu anlamak mümkündür. Takvanın alameti İslam’ı bütünüyle yaşamaktır. Haramlardan sakınmaz, haramı görünce gözünü kapatıp bakmamak hep birer takva alametidir. Kurtuluş ancak ve ancak takva ile mümkündür. Takva sahipleri için Rablerinin katında nimetleri bol cennetler vardır. Allah her şeyi hakkıyla bilip, hakkıyla mükâfat ve cezasını verendir. Takvanın ehemmiyetine binaen Allah’ın lütfu da büyük oluyor. Takva sahipleri insanlar içerisinde mumla aranır. Onların sayıları da azdır. Ama Allah nimetleri o kulların hatırına verir. Onlar için yağar yağmurlar, nebatat onlar için yeşerir ve meyve verir. Takva sahiplerinin canlarını melekler hoş ve rahat bir şekilde alırlar. Onlara hem dünya da hem de ahirette kolaylıklar ihsan edilir. Cennette en güzel makamlar en güzel nimetler o takva sahipleri içindir.