İSLAM DİNİNİN ESASLARI - Kur'an-ı Kerim Okumanın Fazileti

Kur’an-ı Kerim’i Okumanın Fazileti

Hamd, bizlere doğru yolu göstermek amacıyla bize bir hidayet ve rehber olması için Kur’an- Azimüşşanı bizlere indiren ve bize doğru yolu gösteren biricik Rabbimize, salat ve selamda peygamberler arasında server olan, onların imamı olan ve kendisine Allah’ın kelamı ve bu kelamlar içerisinde en kıymetlisi olan Kur’an-ı Kerim indirilen Efendimiz(s.a.v.)e ali ve ashabı üzerine olsun.

Kur’an’ın, okuyuş, okuma, ve okunan gibi manalara geldiği, kendi içerisinde Rabbimiz tarafından bildirilmektedir. Kur’an-ı Kerim ise Allah’ımızın Cebrail(a.s.) vasıtası ile sevgili Peygamberimize vahiy buyurdukları kutsal kitabımızdır. Kur’an-ı Kerim kutsal kitapların sonuncusu, en kapsamlısı ve en büyüğüdür. Kur’an-ı Kerim Allah’tan korkanlar için bir hidayettir, bir rehberdir. Rasülüllah’ımız bize iki şeyi bırakmıştır ve her zor duruma düştüğünüzde onunla Allah’tan yardım talep edip buyurdukları Kur’anı Kerim ve sünnetleridir. Kur’an bizim için sadece bir kitap değildir. Kur’an-ı Kerim Allah’ın kelamıdır. Kim ki Allah’la konuşmak isterse Kur’anı Kerim okusun. Hepsi yalnızca ve yalnızca Allah’ımızın sözleridir. Ona Allah’ın sözü demek bile yanlıştır. Kur’an-ı Kerim müminler için şifa ve rahmettir. Her bir surenin her bir ayetin ayrı ayrı esrarı ve fazileti vardır. Bir hastalığı olan inanarak okursa Allah’ın izniyle şifa bulur. Efendimiz(s.a.v.) ‘’ sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i okuyan ve okutandır.’’ Allah katında insanların en hayırlısı olmak istiyorsak yüce Kitabımızı okuyacağız ve okutacağız. Onu okumaya başlayanlar için iki hasene vardır. Birincisi okuduğu için diğeri ise okurken zorlandığı içindir. Her harfine en az on sevap verilir. Kur’an-ı Kerim ahirette kendisini çok okuyanlara şefaat edecektir. Kur’an-ı Kerim diğer kutsal kitapların hükmünü neshetmiştir. Onların hükümleri Kur’an’nın gelmesiyle kalkmıştır. Kur’an-ı Kerim’in bir ayetini bile inkar etmek insanı küfre götürür. Bir ibadetin farz olması onun Kelamullah olan Kur’an’da geçmesine bağlıdır. İnsan bir hüküm arayacağı zaman evvela Kur’an-ı Kerim’e bakmalıdır. Yaş ve kuru ne varsa hepsi Kur’an’nın içerisinde vardır. İnsanların yeni yeni keşfetmeye başladığı şeyleri Kur’an’ımız daha bin dört yüz yıl sene önceden haber veriyor. Kur’an-ı Kerim’in esrarı çoktur. Kur’an fesahat ve belagat üzere gönderilmiştir. Mekke müşrikleri Kur’an’nın üstün yazılışı ile baş edemediler ve aciz kaldılar. Allah’ımız buyurdu ki ‘’hadi gücünüz yetiyorsa bir ayetin mislini yapın ‘’. Ama mümkün mü? Kur’an mucizdir yani aciz bırakandır. Efendimize verilen en büyük mucize Kur’an-ı Kerim’dir. Peygamber Efendimiz zamanında edebiyat zirvede idi . Kur’an-ı Kerim mucize olarak indi. Ayetleri dinleyen,okuyan şairler hayret içinde kalıyorlar ve bu insan sözü değil diyorlardı. Bir insan Kur’an-ı Kerim’i ne kadar çok okursa okusun bıkmıyor, usanmıyor, arzusu, hevesi, sevgisi ve zevki artıyor. Kur’an diğer kitaplar gibi değildir. Ayetlerde vezin ve ahenk vardır. Kabe-i Muazzamanın duvarlarında zamanın en iyi şairlerinin yazdığı şiirler vardı. Kur’an-ı Kerim nazil olmadan önce ama. Kur’an gelince hepsi indirildi ve onun sahifeleri asıldı. Yüce Kitabımız yirmi üç senede peyderpey indi. Bir anda inmedi. Diğer kutsal kitaplar ise bir anda indi ve insan kelamına benzediği için kısa zamanda değiştirildi. Ama Kur’an-ı Kerim kıyamet sabahına kadar Allah tarafından muhafaza edilecek. Onun bir harfini bile değiştirmek mümkün değildir. Bunu yapmak isteyenler dine düşman olanlar muvaffak olamamış ve pes etmişler