Haramlardan Sakınmak

   Hamd âlemlerin rabbi olan Allaha salât ve selamda onun Habib-i olan Muhammed (a.s.) ve onun ali üzerine olsun.

   Haram İslam lügatinde Hz. Allahın çirkinliğini bildiği, zararından kaçındırmak için yasakladığı şeylerdir. Haram haddi zatında çirkin olduğu için yasaklanmıştır. Haramlar zina,

İçki, gıybet, yalan, faiz gibi kötü şeylerdir. Haramlar insanın kalbinde lekeler meydana getirir. Bu lekeler çoğalırsa, haramlarla meşguliyet artarsa o kalp artık iflah olmaz ve insan hayatından bir lezzet alamaz sürekli bir sıkıntı içerisindedir. Sebebi ise rahmeti ilahinin gelmemesidir. Haram bir Müslüman’ın şiddetle kaçınması gerektiği bir şeydir. Kalbin selameti haramların terkindedir. Peygamber Efendimiz duaların kabul olunmamasının sebebini insanın haramlarla olan meşguliyetine bağlamıştır. Ashabına haramlardan vahşi bir hayvandan kaçar gibi kaçmalarını emretmiştir. Haramlar kalpteki huzurun gitmesine vesile olur ve gazabı ilahiyi insanın üzerine çeker. Haramlar nefsin hoşuna gider fakat insanlar akıbetini hiç düşünmezler. Sadece nasıl gönül eğlendirebilirim diye düşünürler. Oysaki devam ettikleri takdirde ne gibi bir cezaya maruz kalacaklarını bilmezler. Sürekli Allaha isyan ederler ve nefislerini zarara uğratırlar. Sırat-ı müstakimden gitmek onlar için çok zordur. Nefis atına binip son sürat cehenneme doğru gitmektedirler. Haramlardan kurtulmak Hz. Allah’ı çokça anmakla mümkündür. Onun azametini düşünmekle mümkündür. Kalbe takvanın yerleşmesi Allahın kudretinin büyüklüğünü anlamakladır. Kalpte takva olursa insan haramlara cesaret edemeyecektir. Allah korkusu her hikmetin başıdır. Güzellikler Allah’tan korkmakla tecelli edecektir. Biz sırf Allah’tan korktuğumuz için bir haramı terk edersek Hz. Allah bize ondan daha hayırlısını verecektir.

   Hülasa haramlar bizleri Allah’tan uzaklaştıracaktır. Bizi ondan uzaklaştıracak her şeyden yine o Allah’a sığınırız. Onun rızasını kazanmak isteyen bir mümin bu tür çirkin şeylerden uzak durmalıdır. İşte o zaman lezzet hâsıl olur ve manevi lütuflara mazhar olunur. Haramlarla meşgul olan kimse şeytanın bir oyuncağı gibidir. İstediği yere çeker istediği şeyi ona yaptırabilir. Haramlarla meşgul olmak Allah korusun kimseyi son nefeste imansız gitmesine bile vesile olur. Nitekim bu konular hakkında kıssalar vardır. Allah’ın istemediği şeyi biz niye yapalım. O yasakladıysa mutlaka bize zararı olduğu için yasaklamıştır. Allah güzeli sever ve güzelliği ister. Çirkinliği ise istemez çünkü Hz. Allah güzeldir. Kul olarak bize düşen Allah’ımızın emrettiklerini yerine getirip yapmak, nehiy ettiklerinden ise kaçınmaktır. Bir dua vardır ‘’Allah’ım bize hakkı hak olarak göster, hakka tabi olmakla bizi rızıklandır. Batılı da batıl olarak göster, batıldan kaçınmakla yine bizi rızıklandır. Allah’tan istemeliyiz ki bizi haramlarla meşgul etmesin bizi onlara meylettirtmesin. Cennetin yolu engebelidir, zordur. Cehennemin yolu ise gayet düzdür ve kolaydır. Cennet zorluklarla çevrilmiştir. Oraya girebilmek kolay değildir. Kamil bir imana sahip olmak gerekir. Haramlara bakmamak için kalpte evvela takva olacak. O yaptırmaz o sahibini korur o bir kakandır. Rabbimizi hakkıyla tanıyamadığımız için hatalara düşüyoruz. Onu yüceliğini, büyüklüğünü, azabının ise ne kadar şiddetli olduğunu bir anlayıversek hey şeyden vazgeçeriz. Dedik ya buda kâmil bir imanla mümkündür. ‘’Sizin vücudunuzda öyle bir et parçası vardır ki o salim olursa bütün vücudunuz salim olur, o kötü olursa bütün vücudunuz kötü olur. Dikkat edin o da kalptir’’ buyuruyor Peygamber Efendimiz. İş gene kalpte bitiyor. Kalbimiz sağlam olacak maneviyatlı olacak sarsılmayacak. Biz başta Allah’ımızı hakkıyla sevemiyoruz. Onu bir sevebilsek ne haram kalır ne de başka çirkin şeyler. Tertemiz oluruz. Bizim sevgimiz lafta kalan bir sevgidir. Allah’ı seviyorum diyen onun emirlerine sımsıkı sarılır. Bir günah işleyeceği zaman hemen aklına o geliverir. Ben onu görmesem bile o beni görüyor den insan. Kişi her ne kadar Allah’ı seviyorum dese de Allah’a uymadıkça o kimse yalan söylemiştir.