Güzel Ahlak

   Hamd, yerlerin ve göklerin, arşın, kürsün, cennet ve cehennemin sahibi, katında mal, mülk ve hazinesi hudutsuz olan, rahman sıfatı ile dünya hem müminlere hem de kâfirlere, ahirette ise yalnızca müminlere inam ve ikram edici olan Allah’a, salat ve selamda inananlara bir ahlak numunesi olan daha gençliğinde El’emin lakabıyla anılan beşerin en hayırlısı Peygamberimiz Muhammet Mustafa (s.a.v.) ali ve ashabı üzerine olsun.

   Ahlak sözü, hulk kelimesinin çoğuludur. Hulk, insanın ruhundaki ‘’huy’’ dediğimiz bir meleke, özel bir hal demektir. Böyle bir meleke, ya hayırlı bir semere verir veya hayırsız bir semere verir. Bu bakımdan ahlak güzel ve çirkin olmak üzere ikiye ayrılır. Güzel huya Ahlakı Hasene, Ahlakı Hamide, çirkin huya ise Ahlakı Kabiha ve Ahlakı Zemime diye isim verilir. İşleyeceğimiz mevzu güzel ahlakın yararları ve çirkin ahlakında zararlarıdır. Güzel ahlak insanı insan yapan en önemli unsurdur. Ahlak ikiye ayrılır dedik; güzel ve çirkin olmak üzere. Müslüman bir mıknatıs gibidir. Güzel şeyleri pozitif olanları kendine çeker. Çirkin şeyleri negatif olanları ise iter. Müslüman her şeyiyle örnektir, numunedir. Temizliğiyle, edebiyle, ahlakıyla örnek olmalıdır. Efendimiz(s.a.v.) ‘’ ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim. Buyuruyor. Yani hiçbir şey için gönderilmedim ancak güzel ahlak için gönderildim. Güzel ahlak nezaketlilik, cömertlik, hilm(yumuşak huyluluk) dürüstlük gibi şubelere ayrılır. İnsan bunları kendisinde toplaması lazımdır. Mizanda en ağır basacak olan şey güzel ahlaktır. Ahlaklar güzelleştirilebilir. Peygamberimiz(s.a.v.) ‘’ Ahlaklarınızı güzelleştirin’’ buyuruyor. Güzel ahlak doğruyu konuşmaktır. Güzel ahlak yumuşak huyluluktur, efendiliktir. Müslümanım diyen efendi olmalı ve ağzından kötü söz çıkmamalı. Müslüman lan demez küfür etmez. Bunlar ahlakı çirkinleştiren şeylerdir. Allah ahlakı bozuk insanları sevmez onlara buğzeder. İnsanın ahlakı insanın kişiliğidir, kendisidir. Kötülükten kimseye bir fayda gelmez, kötülükle bir yere varılmaz. Nezaket kurallarına dikkat etmekte güzel ahlaktır. Hz. Aişe validemize sormuşlar Rasülullahın ahlakı nasıl idi. Aişe validemiz ‘’siz Kur’an okumaz mısınız onun ahlakı Kur’an idi.’’ Buyuruyorlar. Ahlakımız Kur’an olacak. Kur’anı hem okuyacağız hem de hayatımızda tatbik edeceğiz. Onun ahkamını iyi benimsersek zaten ahlakımız güzelleşir. Rabbimiz Efendimiz(s.a.v.) için ‘’ Elbette sen yüce bir ahlak üzeresin’’ buyurmuşlardır. Yine başka bir ayeti kerimede Rabbimiz ‘’şüphesiz Allah, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder, hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. İşte Kur’an’da da güzel ahlak tavsiye edilip çirkin ahlaktan sakınılması gerektiğini, hayâsızlık, azgınlık gibi zem edilen şeylerin yapılmaması gerektiğini bildirmiştir. Güzel ahlak çok geniş bir çerçevededir. Çok kapsamlıdır. Ahlak birçok şubelere ayrılmıştır. Hayâ da bu şubelerden birisidir. Hayâsızlık insanı uçuruma iter ki azgınlık sebebiyle Allah’ın gazabı insanın üzerine çekilir.  Yalanda ahlakın şubelerindendir. Efendimiz(s.a.v.) ‘’Yalan ile iman ikisi bir arada durmaz. Birisi varsa diğeri yoktur, diğeri varsa öteki yoktur. Yalan çirkinliğin zirvesinde bulunan bir huydur. Güzel ahlaka sahip olan mümin devamlı namaz kılan ve oruç tutan insan gibidir. İnsanın güzel ahlaka sahip olabilmesi için güler yüzlü, tatlı sözlü, yumuşak huylu ve ağır başlı olmalıdır. Bize lazım olan ahlak Ahlakı Muhammedidir. Peygamberimizin ahlakıdır. Onun ahlakı ile ahlaklananlar kurtulacak bundan yoksun olanlar ise kurtulamayacaktır. Maddî ve manevî güzelliklerin tamamına sahip bulunan Peygam­berimiz, aynada mübarek yüzüne baktığı zaman, ‘’Ya Allah, beni güzel yarattığın gibi ahlâkımı da güzelleştir’’ buyururlardı. Bizdeki düşük ahlâk, Resûlullah'ın ruhunu incitir. Kalpteki iman; kemâl derecesine yükselerek göze perde olup ha­rama baktırmazsa, ellere bağ olup kötülüğe uzandırmazsa, ayaklara zincir vurup fena yollarda gezdirmezse; yüzün haya perdesi, vicdanın sızısı, yüreğin merhameti olursa, ahlâk kemâle ulaşmış olur.