Nefs
Hamd, nefsi kül ve irade-i külliye sahibi, aciz olmayan zatında ve sıfatlarında kemalatla muttasıf olan, kendinden gayriye muhtaç olmayan Allah’a mahsustur. Salât ve selamda nefsanî arzulardan arınıp tertemiz olan yine nefsi kirlerden arî olup, saflaşan ve nefsi Kamile sahibi olan Peygamberimiz (s.a.v.) pak âli ve ashabı üzerine olsun.
Nefs, Cenabı Hakkın yaratmış olduğu ve kendisiyle kullarını imtihan ettiği ve mübalağa ile kötülüğü emreden bir varlıktır, bir güçtür. Nefs insanın en büyük düşmanıdır. Nefsin hedefi sahibini cehenneme sokmak ve rıza-i ilahiden uzaklaştırmaktır. Nefs iyiliği, hoş ve güzel olan şeyleri istemez, sevmez. Nefsi emmare kepazelikten ve çirkinliklerden hoşlanır. Nefsin tavanı yoktur. Nefis bir yerden sonra kötülüğü emretmez diye bir şey söyleyemeyiz. Nefs, insan evliya olsa peygamber olmayı ister. Nefsin gözü doymaz. Hadisi şerifte ‘’ Sizin en büyük düşmanınız iki kaşınızın arasındaki nefsinizdir’’ buyrulmaktadır. Peygamberimiz savaştan döndüklerinde küçük cihattan büyük cihada döndük buyururlarmış. Yani insanlarla cihat küçük cihat, nefisle cihat ise büyük cihat olarak adlandırılıyor Efendimiz tarafından. Nefs yetmiş iki şeytan kuvvetindedir. Yetmiş iki tane şeytanın yaptığını nefs tek başına yapıyor. Fransız kafiri insanı cehenneme sokmaz ama nefs insanı cehenneme sokar buyuruyor büyükler.
Nefs ilk yaratıldığından Allah nefsi huzuruna çıkarıyor. Soruyor nefse Rabbimiz: sen kimsin? Ben kimim? Nefsin cevabı : sen sensin bende benim diyor. Allah nefsi bin yıl cehennem ateşine atıyor. Bin sene sonra tekrar huzurullaha çıkarılıyor ve aynı soru sen kimsin? ben kimim? Cevap aynı ben benim sende sensin. Allah bin sene soğuklar cehennemine atar nefsi. Tekrar çıkarılır sorulan soruya cevap aynıdır. Bin sene Allah nefsi aç bırakır. Çıkarılır huzurullaha soru aynı bu sefer cevap farklıdır. Ya Rabbi sen benim rabbimsin bende senin aciz bir kulunum der nefs. İşte nefs bu kadar azılıdır. Nefsin hakkından ancak açlıklar gelinebilir. Bu açlık yememe içmeme değildir. Bu açlık nefsin arzularına muhalefet etmektir. İşte cihat budur. En büyük cihattır nefisle cihat. Bir kişi tek başına bir orduyu yenebilir. Ancak kişi yalnız başına nefsi yenemez. Manevi bir destek olması gerekir.
Nefsin yedi mertebesi vardır. Başta Emmare nefs bu kâfirler ve günahkâr müminlerin nefisleridir. Levvame nefs sürekli günah işleyip tevbe edenlerin nefsidir. Mülhime nefs doğruyu yanlışı ayırt eden nefsdir. Mutmainne nefs kalbi Allah’ın varlığından asla şüphe etmeyenlerin nefsi ve istikamet sahibi kişilerin nefsidir. Ayrıca bu nefs sahipleri cennetle müjdelenmiştir. Razıye nefs Allah’tan ve ondan gelenden razı olanların nefsidir. Marziye nefs Allah’ın kendisinden razı olduğu nefstir. Son olarak da Nefsi safiyye diğer ismi nefsi kamiledir. Bu mertebe peygamberler ve onun varislerinin mertebesidir.
Yusuf Peygamber bile peygamber olmasına rağmen nefsini temize addetmemiş. ‘’Ben nefsimi temize addedemem nefs muhakkak ki mübalağa ile kötülüğü emreder’’ buyurmuşlardır. Şeytan euzü besmele ile kaçar gider ancak nefis sabit kalır. Nefsin tek çaresi nuru ilahidir. Nefsin tezkiyesi, nefisten korunmak ancak nurla olur. İnsanın nuru talep etmesi gerekir.